Nevroz Terimi ve Tarihçesi
Nevroz terimi ilk kez W. Cullen tarafından ortaya atıldı. Nevrozlar uzun süre, belli lezyonlara bağlanmayan işlevsel sinir hastalıkları sayıldı (Babinski). Nevrozlar, başlangıçta akıl hastalığı denen ve nevrozların özel bir sınıfını oluşturan psikozlardan zorlukla ayırt ediliyordu. Cullen'in görüşlerinden çok etkilenen P. Pinel sayesinde, nevrozlar organik bir nedene bağlanmaya başlandı. 19.yy'in ikinci yarısında organcı düşünceler gittikçe başarı kazandı. Bu başarı, hastalığı herhangi organik bir dayanak bulunamayıp nevroz kavramı ortadan kalkma eğilimi gösterinceye kadar sürdü.
Daha sonra, psikiyatri, eski anatomiklik şemalara göre biçimlendirilerek kalıtsal etmenlerin ve bünyesel yatkınlığın eklendiği organcı yorumları sürdürdü. Freud'un Charcot'dan ayrılmasına neden olan işte bu anlaşmazlıktır. Organikcilik konusundaki tartışmalar özellikle, Fransa'da çok yapıldı. Nevrozları sinirsel ve ruhsal işlevlerin çözülüp ayrılması biçiminde yorumlayan H. Ey'in özellikle J. Lacan'dan ayrılmasıyla sonuçlandı. Nevrozların ruhsal kökenli olduğu görüşü, nevrozları toplumsal tavır ve davranışları tutuklayan ruhsal iç çatışmalarla belirginleşen kişilik hastalıkları, diye tanımlayan P. Janet'nin kuramıyla desteklendi. Günümüzde, ruhsal hastalıkların toplumsal kökenli olduğunu savunan başka düşünce akımları da vardır. Bu anlayış özellikle R. Laing tarafından temsil edilen karşıt psikiyatri ve F. Basiglia tarafından temsil edilen deliliği reddedici akım için geçerlidir.
Freud ruhsal nedenselliği bilinçaltına özgü yapı ve dinamizm deyimiyle tanımladı. Nevrozun merkezinde bulunan ruhsal çatışmanın bağlı olduğu üst ruhbilimin boyutları yerel ortamı, ekonomik etmenleri ve kalıtsal özellikleri kapsar. Çatışma, çocuk cinselliğinin Odipus kompleksi çerçevesinde gelişmesiyle örülür. Çatışmanın hastalığa dönüşmesi için, cinsel isteğin doyumundan yoksun kalması gibi özel durumlar gerekir. Bu istekler, o zaman, dolaylı yollardan karşılanmaya çalışılır ve baskı sürerse belirtinin ortaya çıkmasına yardımcı olur. Libidonun tespitiyle ve geri çekilmesiyle birleşen içe atma, nevroza neden olan etmenlerden biridir. Ayrıca, nevrozlunun hastalığına sığınarak kaçtığı gerçek kırıntısı, fantazmalı bir dünya biçiminde yeni baştan ortaya çıkar. Jacques Lacan'ın yapıtları özellikle aşağıdaki kavramlardan yola çıkarak, nevroz ve psikozların yapısal belirlenmesinin yapılabilmesine olanak sağlamıştır: özne'nin bölünmesi, istek, nesne, eksiklik ve atılmadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder