Günümüzün çok tartışılan, sert eleştiriler alan bir filmiyle başlamak istiyorum; Nymphomaniac.
Bana göre dünyanın en kaliteli yönetmenlerinden olan Lars von Trier, her son çıkardığı filmde mesleğinin doruğuna yaklaştığını bir kez daha gösterir. Nymphomaniac, sırf ailesinin getirdiği kısıtlamalardan dolayı, içinde cinsellik kavramını bastırmış genç/yaşlı çoğu insanın önyargı ile izlediği/izlemediği çoğu filmden biri oldu ne yazık ki. İsterdim ki insan ilişkilerinin gereği olan cinsellik, sinemaya yansıtıldığında bu denli abartılmasın.
Filmin konusuna gelelim.
Joe, nemfomani(seks bağımlılığı) hastası bir kadındır. Joe'nun doğumundan 50 yaşına kadar yaşadığı deneyimlere, bunun üstesinden gelmeye çalışmasına, kendini kabullenme aşamasına şahit oluyoruz. Aynı zamanda cinsellik isteğinin bir aileye, bir ilişkiye, bir çocuğa ne etkiler bıraktığına da. Nymphomaniac Vol. 1 ve Vol. 2 olarak ayrılır. İkinci filmde bayağı duygulandığımı bilirim, bir ifşa sahnesinde.
Filmin çok konuşulmasına büyük etken de, filmin oyuncuların orgazm olurken çekilen fotoğraflardan oluşan afişidir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder